T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI ARSLAN EYCE ÖZEL AMPHORA MÜZESİ (1997)
MÜZEMİZİ GEZEREK YÖREMİZDEKİ TİCARET VE DENİZ
TAŞIMACILIĞININ GEÇMİŞİNE UNUTULMAZ BİR YOLCULUK YAPINIZ!
GİRİŞ
Silifke,Taşucu ve çevresi, ön tarih ve tarihin tüm devirlerinde yoğun bir ticaret hayatına sahne olmuştur. Eski Taş Devrinden itibaren(yaklaşık M.Ö 5000) bölgenin hem Göksu Irmağı vadisi üzerinden İç Anadolu ve sahil şeridi üzerinden Çukurova ve Yakın Doğu ile,hem de deniz yoluyla Doğu Akdeniz,Kıbrıs, Mısır,Ege ve Batı Akdeniz dünyası ile denizaşırı bağlantıları vardı. Yörenin yerleşim tarihine köklü bir şekilde yansıyan bu ilişkilerin izleri günümüze kadar korunabilmiş arkeolojik buluntularda açıkça görülür.
Ticaret mallarının değiş tokuşunun yapılabilmesi , yeni Pazar ekonomisinin oluşabilmesi için birinci olarak üretim şarttır. İkinci olarak ise malların pazarlanabilmesi için emin ve sağlam olarak başka yerlere taşınması gelir. İşte müzemizde,deniz taşımacılığının ayrılmaz bir öğesini oluşturan ve Amphora denen iki kulplu ve sivri dipli kaplardan oluşan zengin bir koleksiyon sergilenmekte ve böylece ziyaretçilere, Tunç Çağı, Demir Devri, Roma ve Bizans Devirlerini kapsayan tüm Eski Çağ ve Orta Çağ (M.Ö 3200-M.S 1453) taşımacılığında yaygın olarak kullanılan ve bölgemizin geçmiş tarih mirasının bir parçasını oluşturan bu kaplardan somut örnekler sunulmaktadır. Kara taşımacılığından çok, deniz taşımacılığındaki bu yaygın kullanımından dolayı amphoralar çoğunlukla batık gemilerde ve su altı kazılarından ele geçer.
TAŞUCU MÜZE BİNASI VE AMPHORALAR:
Bugün sadece bir kısmı müze olarak kullanılan modern limanın karşısındaki bu yüksek ve kemerli taş bina 1800’li yıllarda deniz ticareti ve ihracatında kullanılmak üzere bir ambar olarak yapılmıştır.
Müzede sergilenen yaklaşık 400 adet amfora ve diğer eserler, gerek sayı ve gerekse çeşit olarak dünyanın en zengin koleksiyonlarından birini oluşturmaktadır.ayrıca eserlerin buluntu yerinden uzak ve yabancı bir diyarda değil de,kendi coğrafi ortamı içinde sergilenmiş olmaları çok önemli bir unsurdur.Müzedeki eserler Taşucu Eğitim ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı Başkanı Sayın Arslan EYCE’nin yaklaşık 40 yıl boyu süren çabalarıyla yok olmaktan veya dışarıya satılmaktan kurtarılmıştır.
Bu zengin eserlerden oluşan koleksiyon Arslan EYCE tarafından vakfa bağışlanarak Arslan EYCE Amphora Müzesi olarak 1997 yılında Kültür Bakanlığı tarafından resmen müze haline getirilmiştir.
Amphoralar özenle toplanmış,bakım ve onarımları yapılarak bölgemizin insanlık tarihine önemli bir katkı sağlaması amaç ve umuduyla sergilenerek ziyaretçilerin görüş ve incelemesine açılmıştır. Eserlerin en eskisi M.Ö 6.yüzyıla en yenisi de M.S 12. yüz yıla tarihlenmektedir. Pek çoğu Roma ve Bizans dönemlerine aittir. Yani müzemizde 3000 yıllık bir tarih süresini yaşamak mümkündür. Ayrıca toprak ve taş heykelcikler topraktan yapılmış kaplar bakır ve gümüş paralar ve Yirmi Milyon yıllık olduğu ifade edilen fosiller bulunmaktadır.
Müzedeki amforaların çoğunluğu trol balıkçıları ve dalgıçlar tarafından çıkarılmış olması yanında diğer eserlerin toprak altından Taşucu çevresi merkez olmak üzere Mersin ile Antalya arasındaki bölgeyi kapsamaktadır.
Arslan EYCE Amphora Müzesi, çok kültürlü amphoralar ile kendi konumunda dünyanın en zengin müzesi olarak uzmanlarca ifade edilmekte, müze 2003 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından restorasyonu ile teşhir ve tanzimi yapılmıştır.
Müzenin şehir merkezinde olması nedeniyle yerli ve yabancı turistler tarafından ilgiyle müze gezilmektedir.
Konu: T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI ARSLAN EYCE ÖZEL AMPHORA MÜZESİ (1997) 
Salı Haz. 17, 2008 8:57 pm
